Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  PortalliPortalli  GaleriGaleri  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 GÖZÜNÜ SEVDİĞİM EVRENSELLİK...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
parantezicihayatlar
Moderator
Moderator
parantezicihayatlar


Erkek
Mesaj Sayısı : 382
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 21/12/06

GÖZÜNÜ SEVDİĞİM EVRENSELLİK... Empty
MesajKonu: GÖZÜNÜ SEVDİĞİM EVRENSELLİK...   GÖZÜNÜ SEVDİĞİM EVRENSELLİK... Icon_minitimePtsi Ocak 01, 2007 10:52 pm

Arşivimi karıştıranların gözüne çarpan en önemli şeylerden birisi de sıkça Ahmet ALTAN'ı eleştirmemdir...ALTAN'ı eleştiren onlarca yazım var...Hiç övmedim onu...Ya da hiç yazısını yayınlamadım...Ah! Gözünü sevdiğim evrensellik...Ahmet ALTAN'la da bir fikir altında bir araya getirdi ya beni...Ona olan inancım sonsuzdur artık...Saddam'ın idamı konusunda hem fikir çıktık...Şahadetini bile tamamlamasına izin vermden altında ki sehpanın çekilmesi, hayvan keser gibi dikkatsiz ve vurdumduymaz idam edilmesi...Kafasını yanda ki dayanağa çarpıp yanağının kanlar içinde ölmesi...Arkasında ki duygusuz, artık bir sayborge dönüşmüş cellatın '' Go to hell! '' yani '' Cehenneme git '' diye bağırması...Benim de orada gördüğüm adam Saddam değildi...Yaşlı, çökmüş, yorgunluktan ve halsizlikten bitap düşmüş yaşlı bir adamdı...Bir insandı...Tıpkı iki sene önce kaybettiğim dedem gibi...Onun da hakkıydı dedem gibi eceli ile ölmek...Baş ucunda çocukları ile yatağında son nefesini verirken şahadet getirmek...

Evet! Çok insan öldürmüş bir insanı öldürdüler...Fakat bunun o zaman ''kan davası '' denen olaydan ne farkı kalır...Kan davasına karşı olan bir toplumun Saddam'ın idamına sevinmesi tam bir iki yüzlülük örneğidir...Kaypaklıktır...Sırf PKK yüzünden ''en iyi kürt ölü kürttür'' diyen duygusuz robot bir faşistten ne farkın kalır...Gelecek çocuklara ders kitaplarında okutacakları bi idam daha bıraktık...Bunu düşünmeliyiz...Bunun acısı içinde olmalıyız...Hepimiz insanız...Siyasi görüşlerimiz, aşka bakış açımız, edebiyata ve sanata bakış açılarımız farklı olsa da hamurumuz aynı...Hepimizin ortak noktaları da var...Ve önemli olan o noktalarda kesişebilmek...Yoksa ölümler bitmeyecek...Saddam öldürüldü diyelim, peki ortadoğu da ölen masum halkta neyin nesi? Onların tek suçu ortadoğu da doğmak ve yaşamak mı? Babasının kucağında bombalanan küçük kızın Saddam ile olan bağlantısı nedir...Ölüm meşrulaştırılıyor...'' Haketti! '' havası verilmeye çalışılıyor...Hiçbir canlı ölümü haketmez...Saddam'ın öldürdükleri de haketmiyordu...Saddam'da haketmedi...Hele o küçük kız çocuğu var ya...O hiç haketmedi...Son sözü Ahmet ALTAN'a bırakıyorum...Tekrarlamak istiyorum onun yazısına geçmeden...Bugüne dek eleştirdiğim Ahmet ALTAN ile de yanyana getirdin ya beni gözünü sevdiğim evrensellik! Ölsem de gam yemem...


Cihan

Geçtiğimiz yılı, boynuna ip geçirilen bir adamın görüntüleriyle kapattık. Yılın son görüntüsü buydu. Çok adam öldürmüş bir adamı öldürdüler. Sağlam durmaya çalışan, dağınık saçlı, solgun yüzlü, iç titremeleri ancak kaçamak bakışlarında hissedilebilen ihtiyar bir adam. O anda sadece bir insandı gördüğüm. Geride bıraktığı son görüntülerin hiç olmazsa yiğitçe olmasına çabalayan çökmüş biri. İçimin titrediğini itiraf etmeliyim. Vahşete karşı bir yapım olduğundan değil. Vahşet hepimizin tohumunda, içinde yaşadığımız doğanın özünde var. Benim hoşlanmadığım, daha güçlü olanın güçsüz olana uyguladığı şiddet. Düelloda da vahşet vardır, orada da bir insan ölür ama hissettiğiniz ölen biri için duyduğunuz üzüntü olur. Bir iğrenti kaplamaz içinizi.

Ama Saddam gibi, Bush gibi insanların güçsüzler karşısında gösterdikleri soğukkanlı insafsızlıkta ölümü de hayatı da çirkinleştiren bir şeyler var. Güçlü olduklarına inandıklarında sergiledikleri soğukkanlı insafsızlık herkesi çirkinleştiriyor. Ölmekte olan bir insana baktıklarında gördükleri bir insan olmuyor.
Kendi güçlerini ve iktidarlarını görüyorlar sadece. Saddam bu duyguyu yirmi beş yıl yaşadı. Sonra, Şiilere işkence yaptığı yerde öldürdüler onu. Ellerini arkadan bağladılar. Boynuna siyah bir bez doladılar. Ve, ipi boynuna geçirdiler. Saddam’dan nefret ederdim. Ama asıldığını gördüğüm adam Saddam değildi, yenilmiş, çökmüş, ihtiyar bir adamdı. İnsanların birbirlerine yaptıklarına şahit olmak içimi titretti. Korkarım buna benzer cinayetler bir süre daha devam edecek. Hızla gelişen bir dünyada, bu dünyaya ayak uyduramayan, bu gelişmeye direnmeye uğraşan birileri olduğu sürece çatışalar ve ölümler durmayacak.

Tarih, hepimizden daha vahşi ve daha insafsız çünkü. Özellikle geçiş dönemlerinde bu vahşet daha da artıyor. İnsanlık,hep daha iyiye doğru ama hep kendini yiyerek ilerliyor. Tarihin son kurbanı da galiba Ortadoğu. Bu bölge, çağın gerçeklerinden öylesine habersiz, tarihin ilerlediği yönü anlamakta öyle basiretsiz ki acıdan kolay kurtulamayacak. Üstelik sadece Saddam gibi hayatını başkalarının ölümü üstüne kurmuş olanlar ölmüyor. Masumlar, günahsızlar da ölüyor. Tek suçları Ortadoğu’da yaşamak. Dünyanın en zengin topraklarına ve dünyanın en fazla sömürülüp cahil bırakılmış halklarına aynı anda sahip olan bir bölgede yaşamanın korkunç bedeli bu. Hayata yalnızca dinlerin, mezheplerin, ırkların penceresinden bakıyorlar; bilim, teknoloji, üretim, evrensel hukuk, ekonominin kuralları sanki lugatlarında ve bilinçlerinde hiç yer almıyor. Sünniler Şiileri, Şiiler Sünnileri öldürürlerse daha iyi bir hayat yaşayacaklarını sanıyorlar. Böyle bir yanılgı da sadece ortak bir yoksulluk ve ortak bir ölüm yaratıyor.

Ne yazık ki bu bölgede ölüm, insan aklının süzüldüğü bir tülbent gibi, saf akla ulaşabilmek için insan aklı o tülbentten geride kurbanlar bırakarak geçiyor.
Bütün dünya buralardan geçti. Avrupa da geçti, Amerika da geçti, Uzakdoğu da geçti. Şimdi iç sarsıcı görüntülerle Ortadoğu geçiyor. Bir gün düzelecektir. Ama çok acı çekiliyor. Bazen cellatlar, bazen kurbanlar ölüyor ama hep ölüyor. Ortadoğu’nun da, insan olmanın şu mezhepten ya da bu mezhepten olmaktan daha önemli olduğunu kavradığı, tarihin yönünü iyi saptadığı, gelişmiş dünyaya gelişmiş ölçülerle ayak uydurduğu günlere ulaşmasını ummaktan başka yapılabilecek bir şey yok gibi görülüyor. O güne dek, vicdanı olanların içini titreten, vicdanını iktidar ve para kavgalarında kaybedenlerin ellerini ovuşturmasına yol açan sahneler seyredeceğiz. Dileriz önümüzdeki yıl insanlar akla ve mutluluğa biraz daha yaklaşır.


Ahmet ALTAN

Kişisel sanal günlüğümden alıntı
http://netlarus.com/parantezicihayatlar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.parantezicihayatlar.com
crybaby
Moderator
Moderator
crybaby


Kadın
Mesaj Sayısı : 91
Yaş : 39
Kayıt tarihi : 04/01/07

GÖZÜNÜ SEVDİĞİM EVRENSELLİK... Empty
MesajKonu: Geri: GÖZÜNÜ SEVDİĞİM EVRENSELLİK...   GÖZÜNÜ SEVDİĞİM EVRENSELLİK... Icon_minitimeC.tesi Ocak 06, 2007 10:45 pm

''...Bir insandı...Tıpkı iki sene önce kaybettiğim dedem gibi. ''
Dedenle Saddam arasında bi benzerlik kurabileceğini düşünür müydün Saddam'ın insanları katlettiği yıllarda?
Tıpkı Ahmet Altan ile senin aranda bi benzerlik kuramadığın gibi...
Belki de vicdan birliğidir bu evrenselik...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.blogcu.com/crybaby
parantezicihayatlar
Moderator
Moderator
parantezicihayatlar


Erkek
Mesaj Sayısı : 382
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 21/12/06

GÖZÜNÜ SEVDİĞİM EVRENSELLİK... Empty
MesajKonu: Geri: GÖZÜNÜ SEVDİĞİM EVRENSELLİK...   GÖZÜNÜ SEVDİĞİM EVRENSELLİK... Icon_minitimeSalı Ocak 09, 2007 11:08 pm

vicdan birliği...ne doğru bi söz..bu değil mi zaten evrenselliğin güzelliği...dünyada ki tüm saçmasapan dayatmaları ve isimlendirmeleri bir köşeye bırakıp hepimizin hamurunda varolan ortak noktalarda bizi buluşturmak
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.parantezicihayatlar.com
 
GÖZÜNÜ SEVDİĞİM EVRENSELLİK...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Akademik Forumlar :: Makale-
Buraya geçin: